Üniversite seçimi sırasında, Sabancı Üniversitesi’nin öğrencilere yaklaşımı, eğitimi, sosyal olanakları, öğrenci ve eğitmen profili ile, Türkiye’de gitmeyi en çok istediğim okul olduğuna karar vererek tercihimi yapmıştım. Mezun olduktan sonra da aynı hislere sahip olabilmem, bu üniversitede okumanın bana kattıkları ve dolu dolu geçen bir üniversite yaşantısı yaşamanın hissettirdiği keyif sayesindedir.
Öğrencilik yıllarımda, üniversitemizin en önemli kulüp etkinliklerinden biri olan ve okulumuzun basında sıkça yer almasına da katkı sağlayan “Ceolarla ve Liderlerle Çay Sohbetleri”nde geçirdiğim dört senede öğrendiklerim benim için hala çok değerlidir. İstanbul’da çay sohbeti yapma şansı yarattığımız Suzan Sabancı Dinçer’den Rahmi Koç’a kadar onlarca değerli lider ve CEO, kendi çabalarımızla organize ettiğimiz yurt dışı gezileri, her sene aldığımız Ders Dışı Etkinlikleri Ödülleri, son iki sene Yönetim Kurulu ve ardından Danışma Kurulu Üyesi olarak etkinliğimize daha somut ve radikal katkılar sağlayabilmem; hem uzun soluklu takım çalışmaları konusunda, hem de iş hayatını liderlerin bakış açıları eşliğinde tanımak konusunda beni çok geliştirdi. Çay Sohbetleri ekibinden bir grupla “Sakıp Sabancı’yı Anma Töreni”nin organizasyonunu üstlenmemiz ve sunuculuğunu yapmam da benim için gurur verici bir tecrübe oldu.
Üniversitenin 2. sınıfında Harvard Üniversitesi’nin yaz okuluna başvurdum ve Boston’a giderek Harvard Business School’da “Cross-Border Innovation” dersi aldım. Dünya’nın en prestijli üniversitelerinden Harvard’ın kısa süreli de olsa bir parçası olmak, çeşitli ülkelerden arkadaşlarla birlikte oradaki kültürü gözlemleyebilmek ve şu anda çalıştığım alan olan inovasyonla ilgili eğitim almak benim için eşsiz bir deneyimdi.
Mezun olmadan önce Turkcell, Koç Holding ve L’Oréal’de yaptığım uzun dönem stajlarla, çeşitli sektörleri ve farklı kurum kültürlerini tanıma ve deneyimleme fırsatı yarattım. Son sınıfta haftanın yarısını okula, yarısını işe ayırmak zorlayıcı olsa da, mezun olduktan sonra neler yapmak istediğim ve hangi alanda çalışmaktan keyif alacağım konusunda, bu stajlar sayesinde daha bilinçli hale geldiğim için bu süreci isteklilikle yürüttüm.
Şu anda Garanti Bankası Genel Müdürlüğü’nde Ürün Geliştirme ve İnovasyon Yönetimi Birimi’nde çalışıyorum. Dünya’da ve Türkiye’de çeşitli alanlardaki gelişmeleri, yeni ürünleri, trendleri, yeni yaklaşımları takip ediyor ve inovasyon süreçlerini uygulayarak şirkete farklı değerler katıyor olmak, işimin bana vizyon katan yanları. Bu süreçte, Sabancı Üniversitesi’nin bizlere verdiği farklı ve özgür düşünebilme yetisinin de, yeni fikirler üretmem konusunda bana yardımcı olduğunu hissediyorum.
