Mezunlarla İlişkiler

Fatih Demirkan

Fakülte: 
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Mezuniyet Derecesi: 
Lisans
Program: 
Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği
Mezuniyet Yılı: 
2010

Vidco dünya çapında bir yazılım firması olmayı hedefliyor
Girişimci mezunlarımız ile sohbetimizde bu defa yine üniversite yıllarından bu yana girişimci olan Fatih Demirkan konuğumuz oldu. 2010’da Bilgisayar Mühendisliği programından mezun olan ve girişimcilik yolculuğu mezuniyet öncesine kadar uzanan Fatih Demirkan Sabancı Üniversitesi’nde henüz bir öğrenciyken birkaç arkadaşı ile birlikte okulda etkinlikler düzenler ve yine Sabancı Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarında Vidco adını ortaya çıkarır. Vidco’nun açılımı, Very Important Dreams Community.

B2B çalışan Vidco, faaliyetlerine 2010 yılında başlamış ve 2012 yılında yapılan çalışmalar pivot edilmiş. Kuruluşundan bu yana 160’tan fazla müşteriye hizmet vermiş ve 200’den fazla proje yürütmüş.

Vidco kuruluşundan itibaren kurumsallaşma mantığıyla ilerlemiş. Fatih, “TSE’den hizmet yeterlilik belgeleri aldık. Bir seneden fazladır işletmekteolduğumuz, ISO 9001 ve ISO 27001 Yönetim Sistemlerinin belgelendirmesini 2018 itibariyle gerçekleştirdik.”

Proje bazlı çalışmalarla sürdürülebilir yapıyı desteklemişler

Fatih Demirkan da yatırım almayan girişimcilerden biri. Firmanın bu yapıya ulaşması için çok ciddi optimizasyon çalışması yapılması gerekmiş. Şirketin istikrarlı büyümesini sağlamak adına, Nutella, Coca-Cola gibi hızlı tüketim markalarından Kanyon AVM gibi kurumlara kadar geniş yelpazedeki firmalara projeler geliştirilmiş. Proje hazırlanan firmaların birçoğu devamlı müşteri haline dönüşmüş. Projelerden elde edilen kazanç ile sürdürülebilir yapılarını desteklemişler.

Çıkış noktası mekan ve etkinlik portalı

Fatih’in girişimcilik yolculuğu mezun olduktan sonra, üniversite yıllarında birlikte iş yaptığı, Sabancı Üniversitesi mezunu bir arkadaşı ile devam etmiş. Mekân ve etkinlik üzerine bir portal tasarlamak üzere yola çıkmışlar. Mekân sahibi birçok tanıdıklarının olması bu konuda onları cesaretlendirmiş. Ancak olaylar istedikleri yönde gelişmediği için Fatih farklı bir yönde ilerlemeye karar vermiş.

Mekan ve etkinlik portalı geliştirme süreciyle başlayan Vidco, İçerik Yönetim Sistemi, Mobil Uygulama daha sonra ise iş yazılımlarına doğru pivot edilmiş. Fatih bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Şu an baktığımda en doğru pivotu yaptığımızı görüyorum.

Girişimcilikte bir fikirle yola çıkıyorsunuz, fikrin doğru ve uygulanabilir olup olmadığını bu yolda öğreniyorsunuz.”

Kalıplaşmış düşünce yapısına sahip olmamak

Üniversiteden mezun olur olmaz girişimci olarak piyasaya girmenin hem avantajları hem de dezavantajları olduğunu söylüyor. En önemli avantajını kalıplaşmış düşünce yapısına sahip olmamak diye açıklıyor. Fatih, geleneksel iş modelleri ile hiç karşılaşmamasını avantaj olarak görüyor. İşini kurarken Sabancı Üniversitesi’nde aldığı teorik bilgi ve okuduğu iyi örnekler üzerinden kurgulamış. Birlikte çalıştığı insanlarda bariyerle karşılaşmasına neden olsa da bunun üstesinden gelmeyi de büyük bir ustalıkla başarmış. Fatih, üniversitesinin kendisine kattıklarını: “Sabancı Üniversitesi’nin eğitiminin çok disiplinli olması faydalı oldu. Çünkü ben bilgisayar mühendisliği okudum, ama birçok işletme dersi aldım, pazarlamayla ilgili birçok aktivitede bulundum. Bir şirketin yapısını her yönüyle görmemi sağladı.” şeklinde aktarıyor.

Girişimcilikte yaşanabilecekler hakkında kendi deneyimlerinden bir örnek veriyor. 2014 yılında Vidco’nun iki adet yazılım ürünü varmış. Yeni bir yazılım ürünüyle ilgili bir çalışma yapmışlar. Fatih, “Hatalarımızdan bir tanesi yeni ürünü çok hızlı bir şekilde yapmaya çalışmamız oldu. Aslında yeni ürünün çok ciddi bir süreci olduğunu, çok uzun vadeye yayılması gerektiğini görmemiz zaman aldı. Bu projede çok ciddi sorun yaşadık. Girişimci kendi hatalarından ve çevredeki hataları okuyarak öğreniyor.

Fakat çok fazla hata yapma lüksünüz yok. Özellikle Türkiye gibi, yatırım bulmanın çok zor olduğu yerlerde bu şansa sahip değilsiniz” diyerek açıklıyor.

Sabancı Üniversitesi bize öğrenmeyi öğretti

Fatih iş hayatında ise ABD’deki ve Avrupa’daki iyi örnekleri incelemenin ayrışma sağladığına inanıyor. Ancak, bunun aynı zamanda bariyerleri aşmak ve insanları alıştırmak açısından zorlayıcı bir süreç olduğunu da sözlerine ekliyor. Bu noktada yine Sabancı Üniversitesi’nin kendisine kattıklarına vurgu yapan Fatih: “İlk önce klasik öğrenme metodunu değiştirmeniz gerekiyor. Sabancı Üniversitesi’nin bana kattıklarından bir tanesi de mentör öğrenmeydi. Sabancı Üniversitesi hazırlıktan başlayarak bize öğrenmeyi öğretti” diyor.

Fatih: “Üniversitedeyken yaptığım projelerden dolayı sektördeki açığı görerek hareket ettim. Sektörde beni en çok şaşırtan durum ise üniversitelerde verilen teorik bilginin şirketler tarafından önemsenmemesi olmuştur. Teorik bilginin öneminin farkında değiliz.”

Amaç yerli yazılım üretmek

Vidco’nun amacı sektörde bir fark yaratmak. Öncelikle piyasadaki diğer yazılım firmaları ile aynı şeyi yapmak istememişler. Fatih “Şu an piyasadaki yazılım firmalarının çoğu insan kaynakları firması gibi çalışıyor. Yurtdışından gelen bir yazılımı satıyorlar ve bu yazılım üzerinde geliştirme yapacak kişileri şirketlerde istihdam ediyorlar. Biz ise ‘Yerli Yazılım üretmeyi’ amaçladık ve çerçevemizi belirledik” diyor.

Üçüncü sınıftayken Erasmus Programı ile Hollanda’ya gitmek, Fatih’in hayatında, ciddi bir değişim yaratmış. Türkiye’de ağırlıklı olarak Microsoft teknolojileri kullanılıyor. Fatih, bu durumun bizi bağımlı kıldığını düşünüyor. Hollanda’da her şeyin Linux tabanlı yapıldığını ve bunun sürdürülebilir olduğunu görmüş. Bu nedenle de kendi girişiminde yazılımların Linux tabanlı olmasına karar vermiş.

Sistemimizi devamlı öğrenmek üzerine kurduk

Fatih “Normal standart modellerde uygulanan yapıları incelediğimiz zaman fark yaratabilmeniz için o modellerin hatalarını ve yanlışlarını görmeniz gerekiyor. Bizim iş modelimizde yazılım ürünlerimiz var ve aynı zamanda da terzi usulü dediğimiz yazılım geliştirme hizmeti veriyoruz. Biz hep öğrenmeye açık olduk. Sistemimizi; müşteriden, tedarikçiden, çalışandan öğrenmek üzerine kurduk” diyor.

Proje geliştirirken daima kendilerine nerede ve nasıl katma değer yaratacaklarını sormuşlar. Katma değer yaratamayacakları işlerde var olmamayı tercih etmişler. Fatih, yazılım firmalarının yaptığı en büyük hatalardan birinin müşterilerin istediklerini sorgulamadan yerine getirmek olduğunu söylüyor.

Yanlış yazılımlar maliyetleri yükseltiyor

Vidco 2010 yılında piyasaya girdiğinde müşterilerin istedikleri ürünlerle ilgili ihtiyaç analizi yapılmadığını görmüşler. Zamanla ‘batık projeler’ diye tanımladığı, yapılmış ve düzgün çalışmayan veya ihtiyacı karşılamayan projeler gelmeye başlamış. O noktada yazılım firmalarının müşterinin talebini sorgulamadan sadece siparişi teslim etme mantığı ile hareket ettiklerini görmüş.

Fatih’e göre, yanlış yazılımlar maliyetleri de yükseltiyor. Her bir yazılım ürününün bir ekosistem oluşturduğunu belirten Fatih, bu noktadan hareketle yazılım ürettikleri konu ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmanın önemine vurgu yapıyor. Yazılımın şirketlerin ve insanların hayatlarını kolaylaştırması gerekirken, firmaların hayatını zorlaştıran, işleri aksatan bir noktaya geldiğini sözlerine ekliyor.

Firmaların doğru yazılımı alması durumunda, bu yazılımı ömür boyunca kullanacaklarını söyleyen Fatih, Vidco’nun bir ürününü altı yıl önce alan müşterilerinin hala kendileri ile çalıştığını da belirtiyor. Fatih, “Müşterimizin o ürüne ihtiyacı olduğu sürece bizimle devam edecek, çünkü yazılım aslında bir iş yapma şekli, siz insanlara bir iş yapma şekli veriyorsunuz” diyor.

Yazılım kullanıcıların hayatına değmeli ve fayda yaratmalı

Yazılım hazırlarken yazılım ürünlerinin kesinlikle sürdürülebilir olmasını ve en az hataya sebep verecek olmasını hedefliyorlar. İkinci olarak sorgulamadan, sorular sormadan müşterinin her dediğini yapmamaya karar vermişler. Fatih, yaptıkları çalışmaların kullanıcıların hayatına değmesine, onlarda bir fayda yaratması gerektiğine karar vermiş. Bu da sunulan ürünlerin bu doğrultuda şekillenmesini sağlamış.

Fatih, “Müşterinin yazılım ürünümüzle ilgili talebini alırız. Eğer bu ürünle ilişkiliyse ve gerçekten kullanılabilir bir talepse bununla ilgili uygulamayı yaparız. Yani karar verici aslında işi bilen ürünü yapan firma haline geliyor. Türkiye’de müşteriler buna alışık olmadığı için ilk önce çok hoş karşılanmadı” diyor. Fakat bu bakış açısı zamanla müşteri tarafında da kabul gördü ve benimsendi.

Türkiye’de müşteri bilinci düşük

Vidco’nun pazarda yaşadığı en önemli sıkıntıların başında müşteri bilincinin düşük olması yer alıyor. “Altyapı oluşturabilmek ve sürdürülebilirlik sağlayabilmek adına doğru yazılımı sunabilmek gerekir. Müşteri yazılım satınalma kararı verirken değerlendirme kriterlerini doğru şekilde oluşturamıyor, danışmanlık hizmeti almıyor ve kaliteli tercih yapamıyor.” diyor. Yazılım geliştirme ve insan kaynağının doğru yönetiminin henüz dünyada bile tam olarak oturmadığına vurgu yapan Fatih, bu durumun Türkiye’de daha sıkıntılı olduğunu sözlerine ekliyor.

Yüksek müşteri bilincini sağlamak için firmanın kendisini ve ürününü çok iyi anlatması gerektiğini savunuyor. “Eğer kendinize doğru vizyon belirlediyseniz, yapmak istediğiniz şeyleri doğru belirlediyseniz, kurduğunuz girişime kısa vadeli olarak bakmıyorsunuz, çok uzun vadeli bakmaya başlıyorsunuz” diyor. Müşteri bilincini yükseltmek için kendilerini ve ürünlerini çok iyi anlatmak gerektiğinin altını çiziyor.

Yazılım doktoru

Vidco kendilerine gelen batık projelerle yazılım doktoru olmuş. Fatih firmaların satın aldığı hatalı yazılımlarla ilgili şunları söylüyor: “Türkiye bir yazılım çöplüğü, aynı konuda yüzlerce yazılım var. Ürünü müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturuyoruz fakat sadece müşteri talebini karşılamak için hareket edersek başarısız oluruz. Ürün ilk aşamada teslim edildiğinde konusunda uzman kişiler tarafından test edilip kabul edilmesi gerekir. Hatalı bir satır kodun yansıması beş yıl sonra ortaya çıkabiliyor.”

Yeni bir müşteri edindiklerinde, uzun vadeli çözüm üretmeye odaklanıyorlar. Yazılım geliştirirken bir firmanın ömür boyu kullanacağı bir ürün yaratmayı ve kullanılabilir olmasını esas amaç edinmişler. Yazılımı oluşturan insanlar bunun farkına sahip olduklarında yaptıkları işe daha çok önem veriyor. Böylece katma değer oluşuyor.

Vidco’da teorik bilgiye önem veriliyor

Fatih, Türkiye’de eğitim ve teorik bilginin geri plana atılmasından duyduğu sıkıntıyı da dile getiriyor. Teorik altyapıyı oluşturmadan sadece pratik üzerine ilerleyen sistemler nedeniyle “gecekondu yazılım” diye tabir edilen kavramın ortaya çıktığının da altını çiziyor. Bu tip yazılımlar kısa vade için çözüm olarak gözükse dahi şirketlere ciddi maddi zarar veren sonuçlar doğuruyor. Stabil çalışmayan yazılımlar, kullanıcıya vakit kaybı yaratan ekranlar ciddi bir iş gücünün heba olmasına yol açarken firma açısından geri dönüşü olmayan oldukça güç bir yola girmesine sebep oluyor. Vidco’da teorik bilgiye her zaman önem veriliyor. İşleri ile ilgili konularda kitaplar alınıyor, makaleler takip ediliyor. Böylelikle güncel teorik bilgileri takip ederek işlerinde fark yaratıyorlar. Vidco’da kişinin alaylı veya mektepli olması fark etmeksizin onlara öğrenmeyi öğretiyorlar. Bu da Vidco’yu sektörde farklı bir noktaya taşıyor.

Vidco’nun bir diğer farkı da ürünlerin kullanılabilirliğini takip etmesi. Fatih, yazılım ürünlerinde satış adedinden ziyade ürünün ne kadar kullanıldığının önemli olduğunun altını çiziyor. Kullanılabilirlik konusunu Hollanda’da kapsamlı bir şekilde öğrendiğini söyleyen Fatih, “Eğer müşterilerimiz bir yazılımı kullanamıyorsa o zaman işlerimizi doğru yapmamışızdır” diyerek sözlerini destekliyor. Vidco’nun müşteri memnuniyetinin yüzde 98 oranında olduğunu da sözlerine ekliyor.

Vidco, pazar lideri olan ürünlerinde bile sürekli olarak hem kalite hem de kapsam olarak geliştirme çalışmalarına yatırım yapıyor.

Hedef yurtdışına açılmak

Vidco pazarın güçlü oyuncularından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Vidco’nun geliştirdiği ürünler nedeniyle önemli know-how’ı ve oturmuş bir yapısı var. Firmanın bundan sonraki en önemli hedefi ürünleri ve yeni projelerle yurt dışına açılmak. Türkiye’den dünya çapında bir yazılım firması çıkarmak.

Fatih, Vidco’nun kuruluşundan bu yana geçen sekiz senede öğrendiklerini şöyle özetliyor “Yazılım firması olarak ürün bazında uzmanlaşmanız, ürünle ilgili komite oluşturmanız ve o konuyla ilgili bütün gelişmeleri takip etmeniz gerekiyor.”

İstanbul dışında da ofisler açılıyor

Vidco’nun aynı zamanda Türkiye içinde de farklı illerde yapılanmaları var. Yakın zamanda Gaziantep’te bir ofis açılmış. Gaziantep Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde bir ekip oluşturmaya devam ediyorlar. İzmir ve Malatya’da da ar-ge çalışmalarını devam ettirebilecekleri yeni ofisler açma çalışmalarını başlatmışlar.

Vidco’nun bir diğer önemli hedefi ise ürünlerini şirketleştirmek. Böylelikle yeni geliştirilecek ürünlerin tamamen ayrı şirketler içinde yürütülmesini planlıyorlar. Edindikleri know-how ile yeni ürünler geliştiriyorlar.

Girişimcilere destek

Kendi de bir girişimci olan Fatih, yeni girişimcileri desteklemeyi bir misyon olarak görüyor. Yazılım konusunda know-how’ı olmayan birçok girişimci olduğunu fark etmişler. Vidco bir ürünün geliştirilmesinden satışına, pazarlamasına 360 derece deneyim sahibi.

Girişimcileri desteklemek adına oluşturdukları, Girişim Destek Programı çerçevesinde, hem yazılım geliştirme hem de şirket yönetimini ilgilendiren diğer konularla dahilinde know-how desteği veriyor ve mentörlük yapıyor

Girişimcilere tavsiyeler

Fatih, girişimcilere şu önerilerde bulunuyor:

Girişimcinin her zaman bilgiye aç olması gerekiyor. Öğrenilen her bilgi bir gün karşınıza çıkıyor ve sizin bir vizyonunuzu, çerçevenizi açıyor.
Girişimcinin çok fazla okuması lazım. Daima bir araştırma halinde olması gerekiyor.
Her zaman sistematik ilerlemek gerekiyor. Türkiye’deki girişimler bunu yapmadıkları için belirli bir noktada kriz yaşıyorlar.
Temel bir felsefeniz, gitmek istediğiniz bir nokta olması gerekiyor. Üniversite ikinci sınıftayken de kurumsal bir firmada çalışmayacağımı biliyordum. Yapabileceklerime baktım ve bu yönde kendimi geliştirdim. Mesela Sabancı Üniversitesi’ndeyken iş planı kurmayı öğrendiğim Management 201 dersini aldım.
Girişimcilerin düştüğü en büyük hatalardan biri de “bir fikir”le yola çıkıp pazar analizi yapmıyor olmalarıdır. Fikir belirlenmeli ikinci olarak pazar araştırmasının yapılması gerekir.
Fikrin uygulanma süreci fikrin kendinden daha önemlidir. Bir girişimi girişim yapan, çıktığınız yolculuk ve yolculuğa başladığınız zaman devamlı öğrenmeye açık olmanız ve öğrenmek istemeniz.
Yatırımcılar ürünle değil, bu yatırımın kendisine sağlayacağı kazanç ile ilgileniyor. Yatırım yapılacak şirketin nasıl bir yol izleyeceği yerine, yatırımcıya daha fazla nasıl kazanç sağlayacağına bakıyorlar. Yatırım almak için bu noktaları doğru açıklamak gerekiyor. Asıl önem arz eden şirketi geliştirecek ileriye götürecek yatırımın yapılması
Türkiye’de başarılı bir girişim olduğunda herkes bir anda ‘ben de yaparım’ diyerek bu işe giriyor. Kötü örneklerin ortaya çıkması bu işin asıl fikir sahibi girişimciye zarar verebiliyor . Bunu aşabilecek enerjiye, onu aşabilecek çalışma gücüne sahip olmalısınız. Yaptığınızdan emin olacaksınız. Birilerininbenzer işi yapmasının hiçbir zaman hiçbir önemi yok. Siz ne yaptığınızdan eminseniz, doğru Risk Analizi yapıyorsanız bunların önemi yok. Vidco’da aylık toplantılarla Risk Analizi sonuçları ele alıyoruz.
Girişimcinin psikolojik olarak çok sağlam olması gerekiyor. Karşılaşacağı her tür zorluğa çözüm bulabilmeli, hatadan yılmamalı. Bizim kültürümüzde insanlar hata yapmaktan çok korkuyor. Hata yapmaktan korkan biri ya çok büyük sıkıntı çeker ya da çok büyük hata yapar. Girişimci hata yapmaktan korktuğu zaman ortaya yeni bir şey koyamaz.
Hata yapmaktan korkmamak gerek ancak, risk alırken risk analizi yapılmalı ve risk yönetimine önem verilmeli.