Mezunlarla İlişkiler

Ece Ozkan

Fakülte: 
Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
Mezuniyet Derecesi: 
Lisans
Program: 
Toplumsal ve Siyasal Bilimler
Mezuniyet Yılı: 
2007

Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu…”  Kafka’nin Donusum’unun bu ilgi uyandiran baslangiciyla ilk tanismam Universite 2. Sinifta bir HUM201 dersinde oldu. Kulaga klise gelmek bahasina Orhan Pamuk’tan bir alintiyla ozetleyecegim bu karsilasmayi: Bir kitap okudum, hayatim degisti. O senenin sonunda, ne yapmaktan haz aldigimi, daha da onemlisi kim oldugumu hice sayarak , hayatimi bir Gregor Samsa’ya donusme korkusuyla geciremeyecegimi farketmistim. Ve boylece bilinmez bir yola adim atarak alanimi Yonetim Bilimleri’nden Toplumsal ve Siyasal Bilimler’e cevirdim. Sil bastan baslamak zorunda kaldigim bu alandan da , sectigim bu kariyerden de asla pismanlik duymadim. Son senemde daha da buyuk bir bilinmezin cekiciligine kapilarak ogrenimime ABD’de devam etmek amaciyla Fulbright bursuna basvurdum. Alan degisikligi nedeniyle gorece dusuk olan ilk iki yilin not ortalamasina ragmen bursa hak kazandim. Cikarilacak ders suydu: not her sey degildir.

Bursumun baslamasindan once harcayacak 1 koca senem vardi, ve ben de bunu Avrupa Calismalari Master I ile degerlendirmeye karar verdim. Bir senenin sonunda, Avrupa Birligi ve Turkiye’nin kabul sureci hakkinda taptaze bilgilerle donanmis ve bundan sonraki adimi atmaya hazir hale gelmistim. Boylece, sahip oldugum ‘her seyi’ koca 2 bavula sigdirip Buyuk Elma’nin yolunu tuttum. Soylemeye gerek bile yok, New York deneyimim bugune dek yasadigim en zorlayici ve fakat en muhtesem deneyimdi. Akademik olarak en genis etnik ve kulturel cesitlilige sahip okullardan biri olan NYU bana 2 sene boyunca tam anlamiyla bir mini Birlesmis Milletler ortami sagladi. Isin en guzel yani ise, son donemimde gercek Birlesmis Milletler ortamini deneyimleme sansina sahip oldum Ekonomik ve Sosyal Ilisklier Departmani’nda yaptigim bir staj sayesinde. Gecirdigim bu 2 seneye baktigimda diyebilirim ki  cogu zaman gercek anlamiyla bir ‘tercumede kaybolmak’ deneyimi yasadim. Lakin tum bu zorluklarin en iyi sekilde ustesinden gelmem neden olan Sabanci’da edindigim bilgi birikimi ve ‘kendi ayaklari ustunde durabilme’ yetisiydi. Biri soracak olsa, boyle bilinmez bir yolu tekrar secer miydin diye: KESINLIKLE!