Mezunlarla İlişkiler

Özge Özpirinçci

Söyleşi
28 Ara 2009
Özge Özpirinçci
Hayal Ettiğin Yaşamı Hayata Geçirmek...

Sabancı Üniversitesindeki akademik ve kişisel gelişim eğitiminizde hayal edebilmek, değişime açık olmak, cesur ve ilkeli olma yolunda ki birikimlerinizi hayatınıza aktarımları neler oldu?

Şu anda yaptığım ve bundan sonra da yapmayı düşündüğüm meslek zaten hayal edebilmeyi, değişime açık olmayı ve cesur olmayı gerektiriyor. Ben Sabancı Üniversitesine başlamadan da zaten böyle bir insandım. Hatta bu üniversiteyi seçmemin nedenlerinden biri de buydu...

Sabancı Üniversitesinin öğrenci kulüplerinde görev aldınız mı? Kulüplerden kazanımlarınız neler oldu?

Sabancı Üniversitesinin öğrenci kulüplerinde yer almadım açıkçası. Bir ara tiyatro kulübü bir ara da binicilik kulübü ilgimi çekmişti ama bir şeye bağlı olmanın yapıma ters bir şey olduğunu fark ettim. Boş zamanlarımı daha çok okul dışında geçirdim.

Sabancı Üniversitesinden mezun olduktan sonra daha oyunculuk kariyerinizin çok başındayken neler hayal ediyordunuz?

Zaten ben daha mezun olmadan reklam filmlerinde yer almaya başlamıştım. Son finallerime hazırlanırken bir taraftan Cesaretin Var mı Aşka dizisini çekmeye başlamıştım bile. Oyunculuk her zaman aklımda olan bir şeydi. Ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğini hiçbir zaman hayal etmedim ama gerçekleşeceğini her zaman biliyordum.

Sabancı Üniversitesinde aldığınız yabancı dildeki eğitim ve çok kültürlülük sayesinde yurtdışında da oyunculuk yapmayı düşünüyor musunuz?

Sabancı Üniversitesinden mezun olduktan sonra yanıma kar kalan birçok şeyden biri de öğrendiğim yabancı diller oldu. 4 kur Japonca ve 2 kur da İspanyolca aldım. Bu 2 dil arasında üstüne gitmek istediğim İspanyolca. Sinema sektörünün gelişmiş olduğu ülkelerden de biri...

İzlediğimiz kadar ile ağabeyiniz ilk tiyatral yönünüzü keşfeden kişi olmuş… Bu hikâye nasıl başladı?

Evde kendi kendimizi eğlendirmek için yaptığımız oyunlardı onlar. En azından ben öyle sanıyordum ama ağabeyim gayet ciddiymiş yaptığı şeylerde. :) O 14 yaşında ben 7 yaşında onu elinde kocaman bir handycam (o zamanlar daha minikleri çıkmamıştı :)) benim suratımda morluk makyajları, ketçaptan yapılmış kan lekeleri, onun yazdığı hikâyeyi istediğimiz diyaloglarla oynardık. Belki de evet fark etmeden küçük yaşta bana rahat olmayı öğretti.

Oyunculukla ilgili bir eğitim aldınız mı? Tiyatroda da yer almayı düşünüyor musunuz?

Henüz fırsatım olmadığı için eğitim alamadım. Ama bu ileride düşündüğüm bir şey. Şu anda dizi çekimlerimden dolayı hiç vaktim olmuyor. Uygun birkaç okul buldum ama önce zamanımı ayarlamam lazım. Tiyatro da yer almayı tabii ki de isterim ama hiç utanmadan söyleyebilirim ki benim gönlümde yatan her zaman sinema oldu. Ben tiyatroya hayran bir çocuk olarak ta büyümedim. Benim çocukluk hayranlıklarım daha çok VHS kasetlerdi. :) Evde yaklaşık 400-450 tane vardı ve hepsini belki de 2’şer kere izlemişimdir.

Hayata dair önceliklerinizi ve hangi adımlar ile nereye doğru ilerlemeyi hedefliyorsunuz?

Ben hayatımı planlamayı pek sevmeyen bir insanımdır. Planladığım tek şey genelde yurtdışı tatillerim olur. Belki de bu yüzden şu anda bu işi yapıyorum. Kariyer planlamamı beraber yapabileceğim bir insanla çalışıyorum ve benim yerime karar verebilecek kadar birine güvenebilmek gerçekten de çok huzur verici bir şey.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri hakkında görüşleriniz ve düşünceleriniz nelerdir? Hassas olduğunuz bir alan var mı?

Hayvanlar bu konuda benim en hassa noktam. PETA diye bir dernek var, biliyorsunuzdur. Ben bu dernek eğer Türkiye’ye aktif olmak isterse seve seve kampanyalarında yer almak isterim. Ben her sanatçının bu tür projelerde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sinema, televizyon, kitap vb. yayın araçları ile büyük kitlelere seslenebiliyorsunuz. Sesini duyuramayan ve yardıma muhtaç olan kesimlere insanların dikkatini çekebilmek gibi bir araç var elinizde ve bunu en iyi şekilde kullanmak lazım. Ben şu anda ciddiye alınacak pek bir şey yapmadığımı düşünüyorum ama yeri geldiği zaman elimdeki bu gücü en iyi şekilde kullanacağım.

Dizi çekimleri mutlaka çok vaktinizi almakta… Ancak boş vakitlerinizde neler yapıyorsunuz? En çok neye vakit ayırabiliyorsunuz ya da ayırmak istiyorsunuz?

Evet dizi çekimleri çok vakit alıyor. Düzenli bir hayat yaşama lüksünü elinden alıyor insanın. Ama zaten hayatta benim hiçbir zaman böyle bir isteğim olmadı. Tek yakındığım konu önceden yurtdışı tatili planı yapamamam. Çünkü bundan 1 ay sonra haftada kaç gün çalışacağımı bilmiyorum maalesef.:)

Dizideki karakterlerde "enerjik, muzip, utangaç, naif ama cesaretli" bir rolünüz var. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

İpek kadar naif ve utangaç olmasa da geri kalan özelliklerin hepsine katılıyorum.

Sizi daha önce "Cesaretin var mı Aşka ve Kavak Yellerinde" izledik; "Melekler Korusun" da Hümeyra’nın kızı "İpek" rolü nasıl gelişti?

Aslında ben Kavak Yellerinde oynamaya başladığımda Melekler Korusun’da İpek’i oynayacağım zaten belli olmuştu. Hatta Kavak Yellerinde 5 bölümden fazla oynayacaktım ama iki set arası git gel zor olduğu için erken öldü Ada karakteri. İpek’ten bana ilk bahsettiklerinde çok hoşuma gitti. Hele Hümeyra Hanım’ın kızını oynayacağımı söylediklerinde hiç düşünmeden kabul ettim. Kaçırılmaz bir fırsat...

Sizin hayal eden kişilerden olup büyük veya küçük çapta çevresini değiştirenlerden olduğunuzu düşünüyoruz. Hayallerinin gerçekleşmesinde hızla ilerleyen insanların değişime açık, meraklı, sürekli öğrenen ve de sorgulayan kişiler olduğunu ve de buna bağlı olarak sizin bundan 10 yıl sonra kendinizi nerede göreceğinizi öğrenmek istiyoruz.

10 yıl sonra sinema sektörünün ülkemizde hak ettiği yere geldiğini umarak oynadığım sinema filminin galasından çıkıp arkadaşlarımla bir yerlere içmeye giderken.:)

Sabancı Üniversitesi Mezunlarına son olarak söylemek istediğiniz bir mesajını var mıdır?

Umarım herkes hayal ettiği hayatı yaşıyordur...

Röportajı yapan: Mine Göknar

Bu yaziyi paylas