Mezunumuz Berke Soyuer ile söyleşi! ‘Acayip-tuhaf-yamuk-bozuk-yabancı’ 05‘VACD Sabancı Üniversitesi Mezunu Berke Soyuer’in Daire Sanat’taki TUHAF sergisi hakkında söyleşi Berke kısaca sergiyi bize aktarabilirmisin? Serginin adı ‘Acayip-Tuhaf-Yamuk-Bozuk-Yabancı’. Suratı yakılmış, saçları kırpılmış Barbie’msi plastik oyuncak bebeklerden kurulu bir kule, gazete kupürleri üzerlerine çizilmiş kadın bedeni, çocuk başı resimleri, Ingres’nin ‘Türk Hamamı’nın doktor muayenesine uyarlanmış hali, oda oda galeri Daire Sanat’ta karşımıza çıkan işlerden birkaçı. Küratör İsmet Doğan’ın bu işleri seçmesinin sebebi, zaten serginin isminde de kendini belli ediyor. Serginin başlığındaki “acayip” ve benzeri sıfatlar, söz konusu genç sanatçıların duruşuyla ya da daha doğrusu algılanışıyla bağlantılı. İsmet Doğan’ın sözlerinden alıntıyla “İktidarın beden üzerinden yeniden üretimi bedenin maddeleşmesine yol açar... Kültürel olarak kurulmuş bu bedenlerin arasında buradaki güncel sanatçılar tekil bedenler olarak tuhaf, acayip, yabancı, aykırı dururlar.” Daire Sanat ne gibi alanlarda sanatçılara destek vermektedir? Daire Sanat, bu ‘tuhaflığa’ evsahipliği yapan galerilerden. Daha doğrusu Daire Sanat, genç sanatçılara odaklanan bir inisiyatif. Sergi haricinde öğrencilere burs da veriyor. Doğan, “Müthiş bir genç sanatçı potansiyeli var. ‘Acayip-Tuhaf-Yamuk-Bozuk-Yabancı’, bu yeni mezunlardan ya da öğrenciliği halen sürenlerden sanatçıların işlerini sergilemeye vesile oluyor: İbrahim Tokaslan, Deniz Üster, Ali Ekber Kumtepe, Berke Soyuer ve Halil İldeniz. İsmet Doğan’ın kendi işleri de sergi kapsamında. Berke senin serginden ve kapsamından bahsedebilir misin? İşimde plastik kadın bebeklerden kurulu bir kule oluşturdum. Haliyle temalı bir karma sergi söz konusu olduğunda insan, gördüğü her şeyde o temanın izlerini bulmaya meylediyor. Benim işimin teması, sadece bir yol gösterici. “Yani beden ve iktidarı aklında tutarsan dişi bebeklerden oluşma bir kule var. Sonuçta kule de fallik bir sembol. Ama aynı şekilde 19 Mayıs törenlerinde öğrencilerin yaptığı kuleleri de çağrıştırabilir.” Tabii tüm bunlar da sonradan yaptığım değerlendirmelerdir. “İşi yaparken benim kafamdaki şey itiraf ediyorum ki beden ve iktidar değildi. Bilmiyorum kafamdakinin ne olduğunu o zaman. İçselleştirip de kusmak gibi bir şey”. Berke VACD mezunlarına bir mesajın olacak mı? Ben sayısaldan Sabancı Üniversitesine girdim. Ancak ikinci sene Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı’na geçiş yaptım. Bu konuda Sabancı Üniversitesindeki sistemi çok doğru buluyorum. Berke bize vakit ayırdığın için teşekkür ediyoruz. Sanat yaşamında başarılar diliyoruz. Ben de teşekkür ederim. Herkese sevgiler Berke
- English
- Türkçe