19 Ocak 2007’de suikast sonucu öldürülmesi Türkiye’de ve dünya genelinde şiddetli demokratik tepkilere yol açan Ermeni asıllı Türk gazeteci ve insan hakları aktivisti Hrant Dink’in karısıdır. Rakel Dink, cinayetten bu yana insan hakları konusunda aktif faaliyet göstermektedir.
Cizre Silopi’de 1959 yılında doğan Rakel Dink, Varto aşiretinin reisi Siyament Yağbasan ve Rakel çocukken ölen Delal Yağbasan’ın 13 çocuğundan biridir. Varto aşireti, bölgedeki diğer aşiretlerle birlikte 1915 yılında sürgün emri almış, ancak yolculuk sırasında saldırıya uğramıştır. Aşiretin beş ailesi yakındaki Cudi Dağı’na sığınarak yerleşmiş ve 25 yıl dış dünyayla teması olmadan yaşamıştır. Daha sonra tekrar temas kuran aşiretler, bölgedeki ağırlıklı Kürt nüfusa asimile olmuş, Ermeni kökenlerini ve Hıristiyan olduklarını unutmadıkları halde çoğunlukla Kürtçe konuşmaya başlamıştır. Anadolu Ermenilerinin İstanbul’a yerleştirilmesi için bir program yürüten Ermeni Protestan vaiz Hrant Güzelyan (Küçükgüzelyan adıyla da bilinir), aşireti ziyaret etmiş ve Rakel ve iki erkek kardeşiyle birlikte 20 kadar çocuğu İstanbul Tuzla’daki Çocuk Kampı’na götürmüştür.
Hrant Dink, müstakbel karısı Rakel Yağbasan ile, Rakel’in 1968 yılında, 9 yaşında Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’na gelmesi üzerine tanışmıştır. Yazları Tuzla’da, kışları Gedikpaşa Yetimhanesi’nde kalan Rakel Türkçe ve Ermenice öğrenmiş, ilkokulu bitirmiştir. Rakel’in nüfus kaydı Ermeni değil Türk olarak yapıldığı için özel Ermeni okullarına devam etmesi mümkün olmamış, babası da beşinci sınıftan sonra bir Türk okuluna devam etmesine izin vermemiştir. Böylece örgün eğitimin dışında kalan Rakel, Gedikpaşa Yetimhanesi’nde özel eğitim görmüştür.
Hrant Dink ve Rakel Yağbasan, 19 Nisan 1976’da Tuzla Kampı’nda resmi nikahla evlenmiştir. Kilise nikahları ise bir yıl sonra, 23 Nisan 1977 tarihinde kıyılmıştır. Hrant ve Rakel Dink’in Delal, Arat ve Sera isimli üç çocuğu vardır.
Konuşmalarından örnekler
- Hrant Dink’in 23 Ocak 2007’de yapılan cenaze töreninde, çeşitli tahminlere göre yüz ilâ iki yüz bin kişilik bir kalabalığa hitap eden Rakel Dink, “Yaşı kaç olursa olsun, 17 veya 27; katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim” demişti.
- Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA), 2007 Özgürlük Ödülü’nü Zimbabweli yayıncı Trevor Ncube’ye, özel ödüllerini de o yıl 19 Ocak'ta katledilen Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink ve bir önceki yıl Rusya'da öldürülen Anna Politkovskaya’ya verdi. Eşine verilen ödülü almak için Güney Afrika’nın Cape Town kentine giden Rakel Dink, Cape Town Kitap Fuarı açılış töreninde yaptığı duygulu konuşmada, “Bir ödül almak mutlu eder tabii ki. Değerli kılınmak güzeldir. Bizim için en anlamlı olan değer vermektir. Çok teşekkür ederim” dedi.
IPA’nın web sitesinde yapılan açıklamaya göre Dink, “Eşim temel insan haklarının bir savunucusu olarak ifade özgürlüğünün bunlardan en temeli olduğunu vurguluyordu. Eşim, kendi tarzıyla insanların kalbine hitap ederek, onlara tarihsel olayların tartışılması gerektiğini ve acılarınsa paylaşılması gerektiğini söylüyordu. Bu onun yaşamına mal oldu” diye konuştu.
Rakel Dink, varolduğundan beri dünyanın benzer vahşetlere tanıklık ettiğini kaydederek, Malatya’da yaşanan Kitabevi Katliamı’nı örnek olarak yer verdi. Bu olayı anmakla tarihte tüm acı çekenleri de andıklarını ifade eden Dink, 1915 yılında yaşananlara atıf yaptığı konuşmasında, “Dağılıp terk ettiler, sığınmak için, kapatma olarak ve kimliksiz olarak yaşadılar. Karşılaştıkları zorlukları düşündükçe beynim duruyor” dedi.
- (23 Mayıs 2007) İstanbul Tabip Odası “Sevinç Özgüner Barış, Demokrasi ve İnsan Hakları Ödülü”nü, öldürülen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’e vereceğini açıkladı. Oda, ödülü Hrant Dink’in cenaze töreninde yaptığı konuşmada toplumsal barışı ve kardeşliği vurgulaması nedeniyle Rakel Dink’e vermeyi kararlaştırdı.