Mezunlarla İlişkiler

2016 Mezuniyet Konuşmacısı

Buğrahan Namdar - Uluslararası Çalışmalar, Lisans
Değerli konuklar, öğrenci aileleri, saygıdeğer mütevelli heyeti üyeleri, hocalarım, rektörüm, çok değerli arkadaşlarım ve sevgili ailem;
Öncelikle hepinize gençliğimin en neşeli yıllarını geçirdiğim bu evde, Sabancı Üniversitesi'nde, benimle beraber yaşadığınız ve bana yaşattığınız tecrübeler için minnettar olduğumu belirtmek isterim. Her yıl bir yenisini yerleştirdiğiniz, bir yenisini yerleştirdiğimiz tuğlalarla ördüğümüz bu dünyanın temellerine yüreklerini ve emeklerini koymuş olan herkese teşekkür etmeyi borç bilirim. 
Değerli arkdaşlar, sizlerle tecrübelerimden öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum, Sabancı Üniversitesi'nde geçirdiğim yıllardan öğrendiğim bir şey var:
Öncelikle bilmelisiniz ki hangi koşulda olursanız olun, hangi durumla yüzleşirseniz yüzleşin, bizler yalnızca “insanlarız”, hepimiz bir bütün olarak tek bir “insanlığız”. Öyle bilin ki hayatınızda karşınıza çıkan her fırsatta, her bir insan için, bütünülüğüz, insanlık için çaba sarf edin. Ancak ve ancak böylelikle ötekileştirmenin, nefretin, düşmanlığın, savaşların, küresel ısınmanın, ekolojik zedelenmenin önüne geçebiliriz. 
Her zaman bilin ki, sizler, sizlere başkaları tarafından verilmiş olan başlıklardan daha öte varlıklarsınız. Başlığınızın veya görevinizin sizin ne olduğunuzu ifade etmesine izin vermeyin, henüz keşfetmediğiniz yüzlerce yeteneğiniz, bilmediğiniz onlarca yönünüz ve hergün yenilenen değişen bir gücünüz var; denemekten çekinmeyin, bazen bildiğinizi bir kenara koyup bilmediğinize bir şans verin, ancak böylelikle kendi doğanızı, evreninizi ve varlığınızı daha iyi anlayabilirsiniz.
Uzaktan kare gibi görünen bir cisim aslında bir küp olabilir veya gözlerinizin önündeki bir elibe siyah-mavi veya sarı-beyaz renktedir; öyle ki bir meseleyi yargılamadan önce iyice inceleyin ve bilin ki her görüş kendi değerleri içerisinde tutarlı veya haklı sayılır; yabancı fikirlere kulaklarınızı kapatmayın fakat kendi fikrinizi belirtmekten de geri durmayın, ancak böylelikle uzlaşımcı bir insanlık olabiliriz.
Ve en önemlisi Carl Sagan’ın üstünde yaşadığımız bu soluk mavi nokta için ne dediğini hatırlayalım; tüm kralların ve köylülerin, kahramanların ve mezalimlerin, evliyaların ve günahkarların, sevdiğimiz ve nefret ettiğimiz insanların, tüm bildiğimiz ve duyduğumuz isimlerin ve bugüne kadar yaşamış olan her insanın, yalnızca burada, devasa bir evrende belirsiz bir iz olan bu soluk mavi noktada yaşadığını hatırlayalım. Tüm fikirlerin burada doğduğunu, tüm savaşların, doğumların, göz yaşının ve kahkahanın yalnızca burada olduğunu... Ve tekrardan, ne olduğumuzu düşünelim, nefretlerimizi, kendimize verdiğimiz isimleri, öncelikleri, imtiyazları, hiyerarşiyi ve önemi... Etrafımızdaki bu karanlık boşlukta yaşamın beşiği olan bu yerde, bizi bizden kurtarabilecek herhangi bir gücün geleceğine dair işaret olmadığını hatırlayalım; insanlık olarak ancak böylelikle beraber yaşamayı ve bir gelecek yaratmayı başarabiliriz.